@fatihk
olayın herşeyi devletten beklemekle alakası yok. Zaten bez poşet kullanan; evdeki kızartma yağını biriktiren, ama apartmanlardan toplayan bir kurum olmadığından, lokantalardan toplayan bir tanıdığa veren; yaşadığım ilçede ikiden fazla plastik atık çöpü olmadığı için iki mahalle öteye çöp atmaya giden biriyim.
olayın bireyden başladığını ben de bilmekteyim. Ancak devlet bu tarz şeylere subvansiyon ve yasal zorunluluklar sağlamazsa bi bok değişmez. Avrupa'da insanlar çevreyi çok sevdiklerinden yapmıyor bunu, daha düzgün yasal düzenlemeler olduğundan yapıyorlar.
Eğer poşeti parayla satmayan market ve bakkallara ceza kesmeye başlarsan, iki gün sonra herkes bez poşete döner, veya aynı poşeti kullanmaya başlar. (15-20 kuruşa tekabül eden basit fiyatlar, insanları bu tasarrufa sürüklüyor avrupada inanın)
Veya satın aldığınız petsuyun fiyatına zorunlu olarak üreticisinden depozitoyu vergilendirirseniz, tüketici de 50 kr verdiği suya 25 kr depozito verir. Bakın bakalım o zaman denizde, sokakta, parkta, ormanda gördüğünüz çöp sayısı ne kadar azalıyor. 3000 euro maaşı olup, 8 cent bira şişesinin depozitosu için markete kmlerce yürüyecek bir ton alman bulurum size. Bu sadece çevreye duyarlılıklarından değil, ceplerine olan duyarlılıklarından da kaynaklanıyor.
Devlet böyle bir şey yapsın, Homo economicus dediğimiz varlık bir kez atar, iki kez atar bunu çöpe; üçüncüsünde markete geridönüşüme bırakır emin olun.
Ne yazık ki bireysel ve sivil toplumsal çabalar bir yere kadar fayda sağlıyor.
Bir şekilde devletin buna ön ayak olması şart.
Benim sorum devletin bu tarz birşeye girişmemesinin arkasındaki ekonomik sebepler nedir? Bir zarar etmeyecek ki, aksine olmayan bir rant sağlanacak. Hatta bu sayede, sözde kaldırım ve yol yapımı ihalelerindeki gibi kendi taşaronlarına bi dünya ekmek de yedirirler. Ama bir şekilde bu işe girişilmiş olur. Yapılmayıştaki amaç bilinçsizlik mi , ekonomik nedenler mi bunu merak etmiştim.
@want2die,
anlattığınız durum aslında karışık değil, mantıklı bir sistem.
karbon ticareti sisteminden çok da farklı değil temelde. Ama güzel ülkemdeki birçok alanda olduğu gibi düzgün bir yasal çerçeveye oturtulmadığından böyle bir durum ortaya çıktığını tahmin ediyorum. Hayali ihracatların, naylon fatura ile ciro rekoru kıran holdinglerin, gemisi için vergisiz mazot alıp benzin istasyonu açanların ülkesindeyiz.